30 Kasım 2010 Salı

iki ergen'den iki yetişkine.


Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Bu aralar yazmaya üşendiğimden mi yoksa arkadaşıma hoplayarak tatile gelip de gezip tozduğumdan mıdır nedir yazamadım. özürler özürler. bu aralar keyfim iyi. şu yerime yurduma döneyim yepisyeni maceralarımı saniyesi saniyesine yazacağım

ilk önce can dostumdan bahsedeyim. adını vermek istemediğim için ona Lilly diyeceğim. Kate Moss&Lily Allen hesabı. Lily ile ben senelerdir arkadaşız. Ergenlik yıllarımızda ergenlerin doluştuğu amatör metal konserlerinin birinde tuvalette kusarken tanışmıştık. Olay şöyle olmuştu. Fileli çoraplarım siyah şortum grup tişörtüm ve gotik makyajımla ben çok cool olan erkek arkadaşımla bu konserlerin birindeydik. Neyse bir süre sonra biraların etkisinden benim sidik torbası alarm vermeye başladı ve ben tuvalete koştum. Tuvalet doluydu ve biri öğürüp duruyordu. İçkinin verdiği hümanistlikle "yardıma ihtiyacın var mı bacım?" dedim ve içeri girdim. KArı hemen kusar da ben işerim diye bakıyordum. İçeri girdiğimde bu konsere göre baya bir renkli hatta punk olan bir ergenle gözgöze geldim. gözlerinin altına makyajı akmış simsiyah kırmızı ruju her yerine bulaşmış yine kırmızı pantolonlu ve çengelli iğnelerle bezenmiş siyah tişörtü olan kaltağın tekiydi. tabiki de boynunda o zamanların vazgeçilmezi spike tasmalardan vardı. Kafasının yarısı klozetin içindeydi tabi. YArı uyur vaziyetteydi.
"Hay aq seninle mi uğraşcam çişimle mi?" diye söylene söylene kızı kaldırıp yüzünü yıkadım yere oturtturdum ve wcye girdim. "Oturmadan işemenin en kötü yanı eğer sarhoşsan pantolonun üzerine işemektir" ben de şortumun üzerine güzelce işemiştim.

Rezaletti. dışarda beni bekleyen "çok cool" bir manitam vardı wcde hala boş gözlerle oturan bir kaltak ve sidikli şortum. Ben ne yapacağımı düşünürken arkadan bir öğğrrkk sesi geldi. Kaltak hala kusuyordu. Gittim yanına: "hişşştt! yok mu senin arkadaşın dışarda bulayım söyliyim sen çok kötü olmuşun" dedim. ondan ağlamaklı "gitti o gitti" diye bir ses geldi." çok kötüyüm evime götür" diye mırıldandı.

almıştım başıma belayı o sarhoşlukla kızın suratını yıkadım. şimdi başıma gelse hayatta o kusmuklu suratı yıkamam. aldım onu sallana sallana içeri gittim. en iyisi bay cool'a durumu söyleyip şu kızı evine bırakmakt yoksa onu burda düdüklemeden bırakmazlardı. etrafa bakındım bakındım insanları yara yara geçtim ve göreceğimi gördüm. bay cool'un başı kırmızı saçlara ve eli de kırmızı saçlının takım taklavatına gömülmüştü. öylece kalakaldım. dünya ergenliğimle beraber başıma yıkılmıştı. daha lisedeki bebeyle çıkan üniversite öğrencisinden daha ne beklenebilirdi ki? gözümde yaşlarla kızı alıp o mekandan çıktım.Taksiye verecek param da yoktu üstüne üstlük. bir de hala içmek istiyordum. kız "taksi" dedi. bindik taksiye. ben parası var zannediyorum tabi. yol boyunca hiç konuşmadık.taksi bir yerde durdu kız çantasını karıştırdı sonra da "amca ben apartmandan alıp gelsem parayı" dedi. Amca durumu anladı fakat babacan mıydı neydi çaktırmadı. "Tamam inin" dedi ve gitti. Ben kalakalmıştım. Bilmediğim bir yer bilmediğim bir karı.
Kaltak bana teşekkür etti." hadi gel sana bişi ısmarlıcaam" deyip beni pub'a sürükledi. o kadar yıkılmıştım ki ne olursa olsun diyordum içimden. ister düdüklesinler ister öldürsünler ben boynuzu yedim ya. baya bir ayılmış olan kız iki bira söyledi. içtik durduk bir yandan da konuştuk. kız benden 2 yaş büyükmüş. buraya üniversite okumya gelmiş hazırlıktaymış ama okula uğradığı yokmuş.zaten onu ipleyen de yokmuş. annesi başka biriyle evlenmiş. babasının da pek taktığı yokmuş maddi ihtiyaçlarını karşılıyormuş ev tutmuş falan.bugün de konserde itin tekiyleymiş. o it de gitmiş. "vermiyceğimi anladığı için gitti" diye ağlamaklı bir sözü vardı ki benim yüreğimi deşmişti. o sırada tüm erkeklerin çükünü koparasım gelmişti. neyse Lily gibi arıza bir hatundan bekleneceği üzere hesabı ödemeden ordan sıvışıp bunlara gittik. annemlere bir arkadaşımda kalcağımı söylemiştim çünkü bugün o cool ibneyle kalacaktım planlar değişmeseydi.
neyse işte bu arkadaşlık böyle kokuşmuş bir ortamda başladı ve yıllar oldu hala devam. Lily arıza mı arıza yine. mesleğini para-yiyici diye tanımlıyor. belki de yllarca göremediği aile sevgisinin karşılığı olan parayı yiyor. babası zengin yesin o kadar. punk falan da değil artık bildiğin kokoş olmuş görüntü itibariyle. ama o ruhu hep aynı. o benim dostum çünkü onun da bir yeri eksik. o benim dostum bu asosyalliğimde benimle.


Küçük Notlar:

1 beni twitterda takip edin orda da adım nerdmoss artık çoğunlukla ordayım.
2 Tuxedo; mim'den bahsetmişsin de bloğunda aradım bulamadım:/ acaba benim mi beceriksizliğim?

öptüm hepinizi