27 Temmuz 2010 Salı

Arta Kalanlar


Kalp kırıklıkları arada bir batar, acıtmaz sanki sızlatır hafifçe. Anıların bacısını sikeyim. Hem de kırıcı anıların. Doğum günlerimi kutlamayı sevmem ben. Çünkü yıllar önce:

Doğum günümdü. Aman ne hoş. Babamın gazabından kurtulup geldiğimiz yerde geziyorduk annemle gündüz. Babam yoktu. Kaçmıştık. Çünkü önceki gece deliler gibi içmiş, sövmediği kimse kalmamış, zorla beni bir yere oturtarak kendisini dinlememi söylemiş. Ağladıkça "Git yüzünü yıka!" diye küfretmişti. Belki yüreği yumuşar diye küçüklük fotolarımı göstermeye çalışmıştım. Fırlatıp atmıştı. Oysa ben ona bir şey yapmamıştım.
işte bugünden sonra uykusuz bir doğum günü. Mutlu oluyoruz alışverişe gidip gülüşüyoruz. akşam eve geliyoruz. Bir kaç saat sonra burda işi olan babam geliyor. Yanında kardeşim var. Doğum günü pastası da cabası.İçeri alıyorum. Korka korka bakıyorum pastaya. Bu son derece anlamsız. Bu son derece göz boyayıcı. Gözüme yüz yumruk yese de boyanmaz gözüm. Bir de mumlar var. Aman ne güzel. Fotoğraflarımı ne yaptın peki götüne mi soktun, çocukluğumu?! Böyle bağırmak istiyorum. Mumlar dikiliyor.
"iyi ki doğdun lal" babam ayrı yerde annem ayrı yerde annemin yanına getiriyorum pastayı. sanki bir sikim yapmışım gibi alkışlıyorlar mumu üfleyince. Gözlerim dolu dolu ağlamak istiyorum. yapmıyorum. üzerimde eğreti duran bir korkaklık bir itaatkarlık var. susuyorum. doğum günümden arta kalan pasta artıklı tabaklar makineye gidiyor benim tarafımdan.
midemde arta kalanlarsa kanalizasyona, son yolculuğuna uğurlanıyor.
ve doğum günü bitiyor.

Hello PuCCa


Hayat bazen birini seçer, biz pas deriz söz hep puCCa'ya geçer a dostlar.

ŞU aralar çok satanlardan söz ediyorum: puCCa ve malum günlüğü. Öncelikle takdir ediyorum bu şahsiyeti. Son derece akıllı. Maceraları sürüklüyor ve içten anlatımı güldürüyor. Aramızdan bir insan olması ve Nişantaşı'ndan değil de daha hayattan şeylerden söz etmesi hoş.
Formül açıktır aslında:
Sex sells.
Şu ülkemizde cinsel sorunlardan muzdarip yığınla kadın var. Hangi birisi çıkıp da "orgazm olamıyorum" dedi? Hangisi sevgililerini ortalara serdi? Hayatı kızı,kocası ve Dubai'den ibaret olan Ayşe Armanı anmıyorum bile. Tamam o da zamanında eğlenceliydi, hoştu iyiydi. Lakin evlenmeden önce.
işte puCCa biraz Ayşe Arman'ın "gençliği" gibi. Biraz Polyanna, eli maşalı, seksiliği de elden bırakmayan, hatta bu konulara erkek jargonuyla (a-ah çok ayıp, argo ayol) değinen bir blogcu. İzmirliymiş bir de. İzmirin kadını böyle olur anacım.

Türkiye'ye bir bridget jones zaten lazımdı. Sex and the city kadınlarıyla dolu, romantik komedilerle şenlenen, gossip girl ve desperate housewives'ı gıptayla seyreden bir kadın topluluğundan bahsediyoruz. Türk kültürü kına gecesi falan yalan oldu. İlgilenen yok bunlarla. Yani bir kadın çıksa dese ki " Bugün beni istemeye geldiler. Söz yaptık. Kahve yaptım. Kına gecesi oldu, ağladım. Sonra düğün döşek, gerdek işte hihihi" yazsa kim okuyacak? Millet çeyiz takımı okumak değil bağımsız bir kadın okumak istiyor.

Biliyorum, bu kızın hikayesini bilenler çabalıyor. Çünkü bu kız kendi halinde blog yazarken keşfedildi ama hiçbirimiz keşfedilemeyeceğiz boşuna uğraşmayın =)
İçten olmayan, zorlanan satmaz.
Magazin programları nasıl reyting zıplatıyorsa puCCa'da öyle sallar.

Fakat pek uzun ömürlü sürmez bu. Zaten bunu kendisinin de taktığını söyleyemeyiz. Bu yazın bombası puCCa yani. Tek dileğim evlenmemesi. Yoksa bir Ayşe Arman daha pörtleyebilir. Korkuyorum.

p.s: marilyn monroe hayranı olması koskoca bir artı.

Hello Haho Hello Bİndirim


Gıcık kendi halinde işlerini hallededursun ben boş zamanlarımda hıldır hıldır gezmekteyim. Lakin bir şikayetim var! Su gibi kadınlar orda burda erkeklerin içini açmakta lakin bir yakışıklı erkek göremiyorum artık sokakta. Nereye kapattınız bunları? Haholar ipini koparttı da o iple yakışıklıları mı bağladı? Bu konuda çok dertliyim. Göz zevki istiyorum.

Şu mağazalara da indirim gelmiş diyorlar. Gittim yok. Üstüne bindirip indirmişler kapaksızlar! Kedi gibi vitrine sürünmek çok acı.

sıkıldım.