Hello 1. bölüm

Tanrım bana rujumu sürmem için 1 dakika verir misin?


elimde bavul yeni inmişim uçaktan. ağzıma 2dakikalık uykudan kalmış salyam kurumuş. yüz göz makyajlı ama rujum eksik. acaip çişim var. padişahın sol taşağından mamul bir keyif pezevengi olduğum için iki arada bir derede de götürmüşüm şarabı. tek ihtiyacım olan tuvalet yani. öyle çıkayım sevdiceğin karşısına. ben aval aval wc ararken bir sesle irkildim. "LAL". evet karşımda nur topu gibi sevgilim duruyordu. ben de içimden tanrım niye ruj sürmeme izin vermedin diye hayıflanıyordum. neyse öpüştük arabaya gidiyoruz. "canım bekle babam tuvalette gelcek"dedi. benim gözler yerinden çıktı. amk sevgilim kendin yerine babanla geldin ağzıma sıçtın. neyse bindik arabaya babası konuşkandı baya. tabi bu benim gibi biri için iki büklüm olup sürekli şebek gibi saygılı bir şekilde sırıtmak anlamına geliyor. bir görsen bendeki yeni gelin süzülmelerini peey!! neyse eve geldik. ben şöyle bir ailesini ziyaret eder sonra ona geçeriz herhal diye düşünürken annesinin şu sözüyle irkildim. "gel odanı gösterelim". kan beynime sıçramış bir şekilde takip ettim onları. sonra rahatladım. bana hazırladıkları oda onun bebişimin odasıydı en azında. bu her türlü seks demekti.

neyse akşam yemeğidir falan derken uykular geldi tabi. biz "uaahh iyi geceler" eşliğinde odamıza çekildik. benim uykum falan yok halbuki aklımda neon harflerle "sevişmek" yanıp sönüyor girdik odaya öpüşmeye başladık. bir süre yiyiştikten sonra canım sevgilim bana şunu söyledi. "hadi bakalım uyu yorulmuşsundur sen" ben " senin ağzını yerim ben yatak demek seks demek" diye içimden taklalar atıyor "o dişini fırçalamaya gittiğinde giyerim babydollumu sürerim kırmızı rujumu yayılırım tablo gibi" diye planlar yapıyordum. "e hadi yatalım canım " dedim o coşkuyla. gelen cevap şu oldu:

"CANIM SEN BURDA YAT BEN BİZİMKİLERİN DIR DIR YAPMALARINI İSTEMİYORUM O YÜZDEN BAŞKA ODA HAZIRLADILAR BANA"
çükün düşsün bebeğim geber bebeğim. arka fonda die die darling çalıyor. sanırım bu sürekli benim hayatımın arka fonu olacak.
o gece mecbur öyle uyudum.

LAL amacına ulaşacak mı? iç çamaşırları boşa mı gidecek? maceramın ikinci bölüm için bekleyiniz.

hello libido

merhaba adım lal ve libidomu sikmek istiyorum.


sevgilin şehir dışında yaşıyorsa ve annen ziyarete geldiyse ve sen sevgililer gününden bir gün önce onun yanına gideceksen işin zor. anne gelmeden önce alınan çeşit çeşit babydollar jartiyerler, tüm seksi iç çamaşırlarını saklamaktan götüm çıktı. hayır sorun benim sevgililer gününü bebişimin yanında geçireceğimi sevgili anneme söylemem. ödüm kopuyor ödüm. banyoya giriyorum çamaşırlar yanımda oraya gidiyorum çamaşırlar orda. dışarı çıkkıyorum, çantamı birisi açsa o rengarenk dantellerle gözgöze gelecek. ne yapayım şimdi ben?
kıçımama mı sokayım bunları? offf.. bir de bir kaç gün öncesinden padişaha düzülmeye giden cariyeler gibi hazırlandım. ağdaya gidildi krem üzerine krem. çamaşırlar alındı bilmemne geriye kaldı gitmek. ama bu gerilim beni öldürecek. ama işte ama işte sonu güzel olsun=)
kimbilir masum çocuğum ben onu düzme hayalleri kurarken ne yapıyordur acaba? çünkü ben ne zaman geliyorum yanına desem o çocukça oyunlardan yemek yapmaktan bahsediyor. ima etsem konuyu değiştirmeye başlıyor. hani hiç böyle bir şey de gelmedi daa önce başıma. kendimi menopoz nuri alço gibi hissetmeye başladım.

işte böyle.

hello sevgilililer günü

geldi çattı sevgililer günü. ben bu günü protesto ediyorum banal kutlamam diyen kafalardan değilim. oh yaşasın tüketim toplumu,yaşasın sevgiyi bir güne sığdırmak.

sevgiliye ne alınır?

şimdi pipili insan sözüm sana. sevgili diye adlandırdığın biri varsa ona şunları almanı öneririm.

1. sevgili tipi frijit:

"vermicem, bekaretimi saklıyorum" bik bik diyen mıymıntının yanına iç çamaşırıyla gitme tabi. ona en uygun hediye takı olabilir. yüzük al mesela evlilik hayalleri kursun

2. femme fatale:

en tatlı hatun yaratıkla bugün pasta tadında geçecektir elbet. o yüzden seni en yakın la senza ya uğurluyorum!

3. metalci cartcı curtcu:

bir poser kız arkdaşa sahipsen ona alabileceğin en güzel hediye tabiki de grup tişörtleridir. cd falan alma,yazık olur.

4. partili insan:

ponponunuz için alışveriş merkezine uğruyor ve ona kıyafet (bilerek daha küçük beden al), gözlük ve saat alabilirsin.

5. entellektüel indie fanı:

kitap alman gerektiğini söyler sana iç ses ama sakın alma! ona bir plakçalar alırsan dünyalar onun olacaktır. daktilo da olabilir.

işte bu kadar. sonra sonuçlarını bana bildirin

öperim.