28 Ekim 2010 Perşembe

hello korku


"ne mutlu demediğimiz zamanlarda geçer karşıma dalga geçersin ya. pek bir yaralarsın ruhumu orospu mutluluk.
bir kere girdiysen bari bırakma
bırakırsan da kabus gibi karşıma çıkma!"

neden bunu yazdım? kimle karşılaştım? daha doğrusu sahafa kim geldi bir bakalım? lanetler laneti. buraya döndüğünü bilmiyordum ya da bu kadar manyayabileceğini. bir zamanlar suratına aşk dolu baktığım adamın yüzüne hortlak gibi bakmaktan nefret ediyorum.
keşke anılar güzel kalsaydı.
olayı götünden anlatma Lal derseniz peki baştan.

Her gün ki ritüellerimi yaşıyordum. Kasayı sayıp not edip sahaf abiye vermek ve "eyvallah" diyerek ordan çekip gitmek. tam hazırlanırken bir müşteri geldi. sahaf abi'nin sesini duydum: "Lal bir yardım ediver"
hay böyle müşteriyi sikiim diye sinirim burnumda ilerledim.
-ta -tam!
ebemin amı yine slow-motion ters dönmekte, tüylerim diken diken olmakta. gözüm Maske gibi pörtledi.
Öyle mal gibi kalakaldım.
-Ne arıyordunuz himimimi diye götün götün bir ses çıktı benden
-Belki tavsiyene ihtiyacım vardır.

iki adım gittikten sonra benden şöyle bir fısıltı çıktı:
-sen hala ne arıyosun burda
-ne var kitap bakamaz mıyım
-ne biçim insanmışın. valla korkuyorum senden.ciddiyim.
-ne var be korkulcak. salak mı ne amma da önemlisin ha.
-ya bi siktir git dükkan kapatılırken mi gelinir.
diye son tıslamamı bitirdikten sonra birden yüksek sesle:

-tamam peki o zaman yakşamlar. hadi sahaf abi ben gidiyorum. müşteri biraz gezecekmiş benim tavsiyelerim pek ilgisini çekmedi. belki sen yardım edersin he?
diye çığrınıp
-hadi byee
diyerek koşarak çıktım. eve girdim kapıyı iyice bir kitledim. manyaktır bu beni takip eder falan. zaten bir kaç kere beni eve kitlemişliği var. tırnaklarımı yiyorum şimdi. ben nasıl gidicem yarın işe. ne sikim yapcam ben.

bir zamanlar hayatımın rüyası şimdi kabusum olmak zorunda mıydı?

hatıralar hep bana mı kayar?

bu arada kişi: Ray!

23 Ekim 2010 Cumartesi

hello bağımlılık


Yine ben. içim acıyor yine benim. mutluluğumu yine yedim. oturup ağlamadan çıkmak istiyorum şu günden. şu serotonin hormonuma çare bulunsun istiyorum. ben sanırım bağımlı oldum junkie'nin tanrısı oldum. aşkı burnuma çekip kafam iyi geziyorum. nefesini yanında hissedemiyorum ama kalbi sıcacık elimde diyorum. elimi ayağımı sıcak tutuyor bir battaniye gibi. ama uzun süre haber almasam sanırım ben deliriyorum
gözlerimden alevler fışkırıyor, tuzlu suyla söndürüyorum. paranoyalarıma mantık prezervatifi geçiriyorum. ama bu yoksunluk belirtilerini yok etmiyor.
şu anda sanki ciğerlerimi sikiyorlar. mutluluğum boğazıma takılmış. tanrım onu istiyorum. yanıma. yanımda olsun. yanıma. yanıma gelsin. gitmesin hiç

şu serotonin kaynağım. terketme beni.

17 Ekim 2010 Pazar

ceset var.


yıkık bitkin bir halde yeni kayıt butonuna tıklıyorum. şişesiyle olan bir şarap elimde. bazen "ben napıyorum lan" dediğim zamanlar da olmuyor değil tabi. ama ne yapıyorsan yap lan a dönüyor cevaplar.
yine bizzat kendim cevaplıyorum yani.

ray yine işinde gücünde gördüm fotoları. ben böyle sikik gibi. ordan oraya angut gibi koşturarak. içimde binbir kelebek yine de. midemde s.kişiyorlar.

ne var bu şehirde ne var? ama anlıyorum nereye kaçsam da orda aynı kerhane.

o kadar kopuk ki cümlelerim bana benziyor.
o kadar acıyım ki şu şarap gibi.

o kadar saçmayım ki herhangi bir insanın şu klişesi gibi: "çeşit çeşit insan var"

çeşit çeşit organ çeşit çeşit nevrotik kişilik var.
ben ise yine çeşit çeşit.

çeit çeşit ceset var.

15 Ekim 2010 Cuma

Heavenly


görünce içimden geçenlerdi:

yüzünden akan su damlaları içsem cennetlik olurdum. etini yiyebilseydim tanrı. kokunu duyduğum için melek gibi hissediyorum.

14 Ekim 2010 Perşembe

Kapıdan çıkıncaya kadar.


sanki içimdeki çiçekler açıyormuş gibi havanın kötü olması durumuyla karşı karşıyayım. her bir bulut psikolojimi siktikçe sikiyor. kendimi yine slyvia plath gibi hissediyorum: dalga geçen ama az sonra geberecek olan.

günler yine aynı düzayinde. kitap getir, yerleştir, öner, sat, gülümse-mesen de oolur. sahaf abi suratıma bakıp " amma meymenetsizsin" diyor. ben her gün aynaya bakıp " git şu kaşını aldır tipini siktiğimin" diyorum.. ama elimi oynatacak gücümde yok zaten. herkes kendi derdinde.

hayatımın en mini heyecanı o taa benim 30luk dediğim salağın sahafa uğraması oldu. görür görmez nereye saklanacağımı şaşırdım. berbat gözüküyordum. nitekim gördü. iki selam iki sohbet sonra eyvallaha döndü konular. hatta salak gibi "mehe ya görüşelim bence" bile geçti konu arasında. biliyordum aslında bunlar bir sohbetin gerektirdikleriydi. biri seni görünce mutlaka görüşelim der ama bu görüşelimin etkisi o kapıdan çıkıncaya kadardır.
eskiden olsa bu yalndan görüşelim lafına bile sevinir sevincimden altıma doldururdum. şimdi varolmayan sikime bile takmıyordum. her şeye amenna zaten.
umutsuzluk al başını götür, sıkıntı ve sıkıntı.
amaçsız öylece gezinip duruyorum. başka ülkeler var aslında aklımda. bir yere gidip yerleşsem. orda mal bir hayat kursam mesela?
son zamanlarda aklımı kurcalayan bir düşünce bu.

10 Ekim 2010 Pazar

Hello yeter ama!


dün bir dışarı çıkayım dedim. iyi y.rak yedim. ulan herkesin mi çiftleşme saati gelmiş millet çift çift. "akşıım agucubugucumucucu yirinn kiii. ver çantanı tutaym, ay yemeeni yedireyim. böbeem sana bunu alayım, minik kurabiyem taşaanı yalayayım" şeklinde el ele göt göte geziyorlar. peki bana ne kalıyor? dünya göt olup üzerime sıçıyor. onlar sevişmelerinin en şirin dönemindeyken ben üzerimde eski eşofman altı tepede saç fıskıyesi üzerimde bir kapşonlu hüzünle onlara bakıyorum. zaten kendime de bakmayı bıraktım artık. kaş, kıl aldı başını gidiyor. soğuktan koruyor beni. makyajı hiç bir şey yok. böyle sana kim baksın diyorsunuz.

E haklısınız tabi

bu götün bolluğunda peheey.

üzülüyorum ama gerçekten bazen. çok mu yalnızımdır nedir. zate asosyalliğimden kimseyle de görştüğüm yok. salak gibi. evlensem de kurtulsam diyorum. ya onu da aldatırsam kalaşnikofla deşilirsem? korkuyorum da bundan.

ya ben aldatılırsam? şimdiye kadar millete taktığım boynuzlar gani gani götüme girerese? kocam pezevenk çıkarsa bir karıyla yetinmeyip on karıyı götürürse?

yalnızlık çok zor anam babam

Psikolojim bozuldu zaten.

evlancam ben!

2 Ekim 2010 Cumartesi

DÜRÜST OL EBEN SEVİNSİN


İYİ BOK YEDİM
Ailesini ziyaret etmeye gitmeyen hayırsız evlat tayfasından olmamak için, sahftan izin alı apar topar yanlarına gittim. Zaten ne bayram ne seyranda gitmişim, az bir acındırayım kendimi beni de beslerler belki kavga falan çıkmaz babında düşüncelerim vardı. (Nerde acaba?) geldim gördüm. Dakika bir gol bir. Ebemin amı terste. Benim bu ailede tek sevdiğim kardeşim vardır tamam mı hah ona bir şey dediler mi ben fıttırıyorum. Konu şöyle başladı.

ÇALIŞAN KIZIM ÖRTMEN KIZIM


Yarak öğretmen! Anneciğim beni dershanede çalışıyor biliyorken ben sahafçılarda minicik paraya çalışıyorum. Benim düzenli ev hayatım falan var diye zannederken ben Çeşmelere gidip erkek arkadaşımla 0 paraya yaşamakla kalmayıp bir de onu boynuzladım. Evimin elektriği bilmemnesi kesildi. Sefaletin daniskasıyım yani. Onlar benden hayırlı koca haberi beklerken ben orda kucaktan kucağaya dönmüşüm. Neyse ben çıktım annemle alışverişe. Kıyafetlerim hep düzgündür benim bir de gözlüğümle görünüşüm ciddi. Paspal yaşamımın aksine “aha haayy ofiste kademe yükselttim. Ay bebeeem hadi birer salata yiyelim, akşama koktayl var ne giysek keee” diyecek gibi giyiniyorum. Yani görünüşte bir boklar başardım sanırsınız. Elimde de bir tek taşım olsa peheeey. Buldu mimarı doktoru evlencek bu. Neyse işte
OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN GÖTÜNE FİL YARAĞI KAÇSIN
Benim bir kardeşim var şimdi. Bu da benim gibi müzik hastası. Metalci falan. Ama öyle aşırı tarzı yok. Yavrum bir kulağını deldirmiş o yani. Bir de solistlik yapıyor stüdyoda. Benim ünideki halimin lisesi. Neyse yavrucak dershaneyi ekeceğini söyleyip müzik yarışmasına gidicem dedi dobra dobra. Bizimkiler tabi ağzında bir avuç fil bokuyla gönderdiler bunu. Gitti yavrum boynu bükük. Biz de anamla gezerkene müzik yarışmasının ordan geçtik. Tipleri tahmin edersiniz. Teenager olayları metalci olcam götibik olcam makkaj yapcem sikimi deldircem vs vs. Bunlar dolu. Anne hadi gidelim dedim bizimki dur bekle dur bekle. Ha dedim benim Gökalp çıkacak aradan (kardeşim) yarağı yicek. Birden özentilerin arasında elinde çakmakla bizim parlak belirdi. Arka fonda bir anda “ananınıananınıebeniniebeenini” diye bir ses yankılandı beynimde. Gökalp’in ebesi yavaş çekim ters dönüyordu. Bizimki anamı gördü götündeki ter oldu hazar gölü. Annemin gözler çakmağa kilitlenmiş “hah şimdi hepsini sıraya dizip bir çakmakla yakacak hepsinin götünü” geldi yavrum . “gık mık” derken benim sürüklememle olay yerini terkettik. Ben savunmaya çalışıyom ama götün götün. Zate her zaman korkmuştum anamdan. 60ıma gelsem bile altıma sıçarım yani.

AMA BİR RAHAT BIRAKIN AMUA GOYİM!


Ulan direk kendi lise günlerim geldi aklıma. Ben düzgün bir çocuktum ama içim öyle değildi ki kıpır kıpır. Taşaklı maşaklı esprilerim yüzünden bazı kızlar benden nefret ederdi lakin çoğu da başıma toplanır ehiehi diye gülerlerdi. Ama dıştan bak nasıl oturaklıyım. Derslerim mükemmel. Okul ev dershane. Dershaneden kaçış çay içip tavla oynamak ve net kafe. Para kitaba ,cdye gider. Ama gel bir akla bak. İlk önceler: “kaççam bu evin baskısından. Hem ne de güselim kiee. Gider neşe erberke kayıt olur, manken oluraam. Yasdırsınlar pençe peni. Hey görle kapak kısı olursam oh oh gelsin yakışıklılar. Magasin porğramına da çıkarımg” cık anneme sordum çıldırdı. İki: “oyuncçu olcem ben. Tvye çıkcam disilerde oynucam. Öpüşmem de sefişmemde. Ama yakışıklılar olcek yanımda. Gelsin ödüller gitsin magazin prooramları” cık olmadı. “Tiyatro cü olsam amaaöö” diye bir kademe işi akademiye taşıdım ama onu da yemediler. Zaten yeteneğim de yoktu zerre kadar. Üç: “şarkıcı olurumsski ben yurtdışına açılıraam dans ederim. Pritney sfiirsdan neyim eğsik? Hem o da küçük daha. He olur a hee. Phen dans dersi alayem, şarkı da soora ver elini könsövfatuar sora da tv sora yurtdışı. Gelsin boybendler gitsin mtv soora magasin konser” cık bu da yenmedi. Biraz geçti üzerinden ben metale sarmaya başladım. “reksitör olcem ben solist olcem kararlıyam neyem eğsik doro’dan tarja’dan. Grup yapeyim ben solist oleyim gelsin konserler gitsin metalfci meniteler,sora röpöörtac yaperler hem böyük reksiterim hee” bir kısmı ünide oldu ama yine de hepsi değil. Lisede ben kitap okumaktan başka hiç bir sikim yapmyan ilk girişinde üniyi kazanan ama içi kıpr kıpr kıpırdayan bir çocuk oldum. Hayallerimde rockstar olup uyuşturucuya başlamak 16m da çocuk doğurup 27mde ölmek varken, ailelerin “aman da çok hanım” diye övdüklerindendim. Lise boyunca konserlerde doğum günü partilerinde “hadi olm bir yudum iç bari ölmezsin” dediği millerlara bile ağzımı sürmez evde viskileri arşınlardım. Okulda sigara içenleri ayıplar evde herkes yattıktan sonra sigaranın anasını ağlatırdım. odamda beni herkes test çözüyor zannetsin ben çatır çatır porno izlerdim. Cici kitaplar yerine en hardcorelardı tercihim. Ama kitaplığımda hep klasiklerin en şirinleri olurdu. İki yüzlü bir çocuktum ben işte. Ama gökalp’e bakıyorum şimdi. Yavrum hiç yalan söylemedi. Ne arkadaşlarına ne de ailesine 2 yüzlü davranmadı. Yine olan ona oldu. Ne olcak yani.

İŞTE YANLIŞ YAPIYORSUNUZ

Böyle dürüst çocukların üzerine üzerine gelip onları yalancı yapıosunuz zorla. Benim gibi üç kağıtçılar da gözünüzü boyuyor işte. Hangi çocuk yapmaz lan. Bir zamanlar ben de doğru düzgün bir çocuuk değil miydim? Taki ilkokulda harçlığımdan kısa kısa biriktirip aldığım romanı, test çözmek yerine ,tuvalette gizli gizli okuduğumu görünce onu paramparça yapıp balkondan atan annemi görene kadar. Ulan ben çubuk krakerimden ondan bundan kısmışım minicik yaşımda millet oyuncak alcam diye ağlarken kitap almışım sen onu sik. İyi mi dedim öyle göte böyle yarak. İki yüzlü oldum bende. Ortalığı karıştırıp şreğin kedisi gibi masum bakışlar attım etrafa. Ne oldu peki bana. Hadi kazandım her yeri. Gittim şehir dışına. 17 yaşımda 30lu yaşlardaki kafa bi milyon metalcilerle mi karşılaşmadım, düdüklemek istemeyenler mi olmadı bilmemne. Neler neler gördüm. Kim engelleyebildi?

DERS: çocuğunuz dürüstse ahlakını düdüklemeyin bari. Yazık lan. Valla bana benzer çocuklarınız. Taşak altından çük dolar. Bir de yalancı pisin teki olur.

1 Ekim 2010 Cuma

Hello Kısır Döngü


Aşk dediğin insanı siken bir odundan ibaret...

Kendimi bazen anlamıyorum. Böyle ayran gönüllüyüm ben biliyorum ama çeşitli kişilere. müzik zevki iyiolsun kitap okusun azcık da suratına bakılır olsun çarpılıyorum. doğru . ama nereye kadar.

TAVLA TAVLA BENİ TAVLA PUL MUL
ağzından girip burnundan çıkıyorum adamların tavlayayım diye. kültürümü kusuyorum üzerlerine. açıyorum memeleri göğüs dekoltesi peheey! gözlerinin içine bakıyorum, dudak büzüyorum , gözlüklerimin üstünden bakıyorum. bu etkileme modu. burda femme fatale' e dönüşüyorsun. (ha femme fatale görmemiş koduğumun. git aynaya tipine bak, tpini siktiğimin seni. güvenini çırparlar senin)

İLİŞKİ MAMAKLIĞI

tıpkı bir anne oluyoru. hani az daha herif wcden "Lal bittiieeeeee" diye seslenecek ben poposille koşup kıçını sileceğim o derece. yiyiyorum doyuruyorum hasta olmasın diye çaylar maylar, üşütmesin. üzüldüğünde gelsin ben onu pışpışlayayım. 10 yaş yaşlanıyorum valla bunları pışpışlarken. hala kıskançlık yapmıyorum.

MOULIN ROUGE

Fantazinin kitabı burda yazılıyor işte. netten araştırmala, iç çamaşırları adamı gördüğüm anda yatağa atma çabası. işte tam burda. "yavrum anan nereli nereden bu kaşının gözünün temeli" gibi maço hareketlerle ve abazan tavırlarla karşı karşıyayız. kıskançlık had safhada. birie gözü kaysa dildoyla çıkartılır o göz.

30 YAŞ SENDROMU

Ben ilişkim oturttum olgunum. sevişceğimi de seviştim kukum rahata erdi. ilişkimiz de ciddi. seksimiz düzene girdi. doğum kontrol haplarımı alıyorum. "ay ben bugün gelemem kiee sevgilimlee sinimaya gidiciğiiimm" tarzı bahaneler arkadaşlarımın kulağını domalttı falan. Erkek burda rahat. hem kukusu var hem onu seven birisi. oh güzel tabi

GÖZLER FIR DÖN

"ben sıkıldıam yeaa. anam bu yavru kim. omza bak anam. götü gördün mü? yerim ki ben bunu" tarzı abazan konuşmalar yeniden belirmeye başlamıştır. bu bendenizin mıcırdak sevgili olayından sıkıldığına ve yeni cıbır aramaya başladığıma delalettir. ve sonra yine aynı. dön baba dönelimm


kısacası ben bu kısır döngüden sıkıldım artık. bundan sonraki ilk sevgilimle evleneceğim. ilişkiyi uzuna alayım kki benim ruh hastası olduğumu anlamadan kapatayım.
artık bir pipi uğruna uğraşılar sona ersin.