28 Eylül 2010 Salı

Hello Aşk


Aşk dediğin karın boşluğunda filizlenir.

İlk görüşte aşk değil ilk histe aşktır.

Koku çarpar

Göz yüzde dolaşır

için titrer

her gördüğünde midende bir yumruk

her buluşuşunda midende kelebeklerin sikişmesi

ilk öpüş, tanıdık

dokunuşlar, erirsin

sarılınca yer çekimi yok

burnunu tenine yapıştırmak en büyük istek

git ye onu içinde kalsın

seni terketmesin

gözyaşların acıtsın

bu aşk hep sürsün

ah pembe tüylü cırtlak iç sesim, nasıl da melodiye dönüşüyor tının onun ismi geçince damarlarımda. yüzümün aldığı hali aynasız tahmin ederim ben. yüzünü yüzümden iyi bilirim. gözüm kapalı alırım kokusunu. aşk sen busun işte.

aşk onun adı olur hep. soyadı sonraya kalır, sonraya ünvan.

aşk onun saçı, onun gözü. dişlerinin mükemmel sıralanışı. burun çekmesi bile aşk. üstü başı leş gibi aşk kokuyor herifin!

22 Eylül 2010 Çarşamba

Hello sadece



İnsanlar içinden geçenleri değil de günün verdiklerini okumak istiyor.


İçinden geçenler listesi:

Öğretmenlik diplomasına sahip, ileride mini çocuklara örnek olabilecek kapasitenin bırakın yarısına çeyreğine gelmemiş bir insanat olduğumu anlamam.

Bu dünyada evlenmeyi bıraktım bir ilişkim 3 yıl sürse göbek atacağım

Ayran gönülllülüğümü açıksözlülükle pudralayan tek canlı ben miyim?

Kötü kitap ve müzik zevkine sahip insanlara asla tahammülüm yok

Sanırım ömrüm boyunca nerdlüğe mahkum kalacağım.

İtalyan'ımın yüzü gözü

Ray'in iyice delirip delirmediği

Ne zaman evleneceğim

en iyisi görücü usulü

2 ay çıkayım evlenme teklifi ederse işi de tamsa hemen atlayayım

Aşık olmak lazım mantık evliliğinin mantığını sikeyim ben. orospu muyum sevmeden sevişeceğim

Sürüneceksin kızım sen bu gidişle

Kendini değil de beni düşünen bir sevgili

Nerde?

Günün Getirdikleri listesi:

İtalyanımla şirin mesajlaşmalar

İş

Okunacak yeni kitaplar

Beyaz Dizi serisini sorduğunda beni sinirden sinire sürükleyen 20lerinde bir karı

Felsefe bilgisinin olmadığı suratından akan facebook quote'larıyla yanındaki mini mini kız arkadaşına hava atan yarakbaş

Gün sıkıntısı

Güzel müzik

İçki yok

13 Eylül 2010 Pazartesi

Hello Mide!


merhaba ben lal ve ben hayatın anlamını bir kere daha anlayan yarakçayım. hayatın anlamı neymiş biliyor musunuz? SAĞLIK amk. Şu anda sikilmiş midemde sıcak su torbası midemde hiç bir şey öyle mal mal yazıyorum. Nasıl beceredim? yazın ortasında üşütmeyi? onu sona bırakalım beyler bayanlar. italyan ray ve benim olaylarıma gelelim hele.

Neyse hacı ray benim bu italyan olayını öğrendikten sonra, yani ben kabak gibi gösterdikten sonra direk siktir git evimden demedi elbet. bu konuda çok minnettardım. akşam gelip odasına yatıyordu. ben de odamda çömüp içiyordum. içtim her gün içtim. yeri geldi sapıtıp dal daşak odasına gidip "sevişsene benle be!" diye bağırdığım da oldu. ağlayarak ayağıma kapandı "beni affet" dedim seviştik ağlaya ağlaya yine yattık. daha sonra ray işi abartıp üzerime kapıyı kilitlemeye başlayınca bu işe dayanamadım. konuştum güzel güzel. anladı mı bilmiyorum ama artık özgürdüm.
Kısacası
daha sonra ben bu sığıntı yaşantıya dayanamayıp evime döndüm. elektriksiz, kira borcu olan evime. gittim babamdan borç aldım ödeyeceğim diye. yerleştim. Sahaf abi de bana işimi geri verdi. kör topal gittim işte. bu arada italyan da aradı. "ben sana çok haksızlık yaptım sana ihtiyacım var" diye götün götün. telefonlaşıyoruz şimdi bakalım.

gelelim mideme (sakın denemeyin amk)
akşam ben yine efkarlandım aldım iki bira. bir bira da evde var. neyse başladım bunları içmeye. bir yandan da face'ten ray ile yazışıyorum. delirdiğini hissediyorum herifin. o eski halinden eser yok nerde o cool entellektüel tavırlar. profil fotomu onun için değiştiriyormuşum da sonra işte bilgilerimi onun için göstermişim. sildiğim(bariz silah zoruyla sildirdi gibiydi) italyanımın fotolarını geri yüklemişim de onu kıskandırmak için.şizofreniye 5 kala yani. yine hakaretlerimi yedim. yine bir daha görüşmeyeceğiz ulan babında klasik kazık yiyen sadri alışık tripli erkekten yumuşak beddualarımı aldım. bknz:"olsun be lal. sen mutlu ol." "allah belanı versin!" bipolar şekilde ilerliyoruz bakalım. umarım beni unutur

hah neyse işte ben bu üç birayı kütlettim ama canım nasıl da bira çekiyor hala. gözüm 5 gün önce yarım bıraktığım ağzı açık şişeye takıldı. onu da diktim bir güzel. gittim yattım. sabahına kalkıp buzdolabından buz gibi suyu alıp lıkır lıkır da içtim. sonra gelsin kusmuklar gitsin sıçalaklıklar. mide özsuyuma kadar kustum. HEmen arkadaşı aradım tabi geldi çok şükür. Nane limonlarla falan azıcık ayaktayım.

böyle işte.

ne diyorsun amk. ne mi diyorum. Kıssadan hisse diyorum ki, sikeyim aşkın belasını sağlığım benim olsun. evet aynen öyle diyorum.
bu çok lazım olan ibretlik öykümden sonra hepinize ..
yalnız bırakmayın lan beni. intiharın eşiğindeyim!

4 Eylül 2010 Cumartesi

hello bulanıklık


tutsana ellerimi ellerimi görmğyor musunmuş
sikerim lan senin elini. amacı bilmiyoruz sanki. kimi kandırıyorsun diyorum. eller değil taşaklar. boş kalan çavuşlar taşaklarını avuçlar.
ha yazmaya başladın di mi yavşak diye soracaksınız. başladım işte boş kalan çavuş oldum. italyanım bamya kadar çüküne rağmen beni terketti. umarım tuvalette bir Türkle karşılaşır da. Türksün göster ürksün sözcüğü bizzat hayat bulur şu bedende.
öyle üzgünüm ki intihar falan mı etsem diye düşünüyorum. götüm de yemiyor halbusi. diyorum siktir et lan yaşa.

ama hep mi aynı hayal kırıklığı olur? mutlu aşk olmaz mı lan? biri gerçekten birini sevmez mi? hep mi maval okuyoruz severken? birisi de "al benliğim ister sik ister at ister öp" diyemez mi? anlamıyorum niye böyle

herşeyimi veriyorum oysa. aşkımı sevgimi piti piti bakışlarımı. kaba tabirde de veriyorum lakin yetmiyor.
züğürdün çenesi yorarmış derler. bildiğin aşk züğürdüyüm. misal p.s I love you filmini ele alalım. o gerard butler benim olsa verirdim diyeceğim de zaten vermişim vereceğimi. daha nasıl ekstrem duruma ulaşırım. ha ölürüm taparım diyeceğim de sevdiğim hangi insana tapmadım? ne olacak bu halim?
teletabiler alıp ruhumu binbir nunuya bulasalar bile düzelmeyecek gibiyim.

hep şikayet hep şikayet derdi italyan ki o da şikayet ederdi.

sikiyim italyanını bana bir şey olmasın!

başlığını s.kiyim


İçimden bir şeylerin nasıl kopup gittiğini bilemezsiniz. her şey daha kötüye gidiyor ve ben ölmek istiyorum. Ray'in tüm bedduaları tuttu sanırım.

içimi deşiyorlar sanki hançerle o yok şimdi. tüm risklere katlandığım bir aylık cennetim siktir olup gitti. yalancıydı ve ben o gözlerinde dünyayı görmüştüm.
herşey şöyle gelişti.
ben buna kız arkadaşından ayrıl diye ısrar ediyorum. o da ayrılmyordu. dedim bir bokluk var bari çakallık yapayım. gittim tüm beraber fotolarımızı face'e koyup tagledim. arkadaşlarımın arkadaşları da yaptım hepsini. Sonra biz bununla msnde konuşmaya başladık işte kameralı. ben tutturdum ayrıl diye. aradı bu beni konuştuk baya. ayrılmazsan yüzümü görme dedim. o da bari günaydın iyi geceler mesajı atayım dedi. bunları dedi, güzel. ardından bir daha haber yok. msn.2e geliyor musun dedim muzik festivalindeyim dedi. dün aradım yarak gibi bir ses tonu. kız arkadaşından ayrıldığını bunu da facebookta görebileceğimi söyledi. gördüm sevindim dedim. akşam yine ses yok.

köpek gibi içip içip barlara atladım ben de. birini gözüme kestirdim aha dedim benimkine benziyor bu. yanaştım böyle konuştuk neredensin falan diye. tamam oldu bu dedim. 2 saniye sonra bu arkadaşımın kıçında.

şansımı sikeyim!

onu özlüyorum, çok özlüyorum. gözlerinde neler neler görmüştüm ben onun. öylesine derindi.

içimde binlerce çizik v biliyorum ki bunu hakettim.