27 Temmuz 2010 Salı

Hello PuCCa


Hayat bazen birini seçer, biz pas deriz söz hep puCCa'ya geçer a dostlar.

ŞU aralar çok satanlardan söz ediyorum: puCCa ve malum günlüğü. Öncelikle takdir ediyorum bu şahsiyeti. Son derece akıllı. Maceraları sürüklüyor ve içten anlatımı güldürüyor. Aramızdan bir insan olması ve Nişantaşı'ndan değil de daha hayattan şeylerden söz etmesi hoş.
Formül açıktır aslında:
Sex sells.
Şu ülkemizde cinsel sorunlardan muzdarip yığınla kadın var. Hangi birisi çıkıp da "orgazm olamıyorum" dedi? Hangisi sevgililerini ortalara serdi? Hayatı kızı,kocası ve Dubai'den ibaret olan Ayşe Armanı anmıyorum bile. Tamam o da zamanında eğlenceliydi, hoştu iyiydi. Lakin evlenmeden önce.
işte puCCa biraz Ayşe Arman'ın "gençliği" gibi. Biraz Polyanna, eli maşalı, seksiliği de elden bırakmayan, hatta bu konulara erkek jargonuyla (a-ah çok ayıp, argo ayol) değinen bir blogcu. İzmirliymiş bir de. İzmirin kadını böyle olur anacım.

Türkiye'ye bir bridget jones zaten lazımdı. Sex and the city kadınlarıyla dolu, romantik komedilerle şenlenen, gossip girl ve desperate housewives'ı gıptayla seyreden bir kadın topluluğundan bahsediyoruz. Türk kültürü kına gecesi falan yalan oldu. İlgilenen yok bunlarla. Yani bir kadın çıksa dese ki " Bugün beni istemeye geldiler. Söz yaptık. Kahve yaptım. Kına gecesi oldu, ağladım. Sonra düğün döşek, gerdek işte hihihi" yazsa kim okuyacak? Millet çeyiz takımı okumak değil bağımsız bir kadın okumak istiyor.

Biliyorum, bu kızın hikayesini bilenler çabalıyor. Çünkü bu kız kendi halinde blog yazarken keşfedildi ama hiçbirimiz keşfedilemeyeceğiz boşuna uğraşmayın =)
İçten olmayan, zorlanan satmaz.
Magazin programları nasıl reyting zıplatıyorsa puCCa'da öyle sallar.

Fakat pek uzun ömürlü sürmez bu. Zaten bunu kendisinin de taktığını söyleyemeyiz. Bu yazın bombası puCCa yani. Tek dileğim evlenmemesi. Yoksa bir Ayşe Arman daha pörtleyebilir. Korkuyorum.

p.s: marilyn monroe hayranı olması koskoca bir artı.

2 yorum: