17 Ekim 2010 Pazar

ceset var.


yıkık bitkin bir halde yeni kayıt butonuna tıklıyorum. şişesiyle olan bir şarap elimde. bazen "ben napıyorum lan" dediğim zamanlar da olmuyor değil tabi. ama ne yapıyorsan yap lan a dönüyor cevaplar.
yine bizzat kendim cevaplıyorum yani.

ray yine işinde gücünde gördüm fotoları. ben böyle sikik gibi. ordan oraya angut gibi koşturarak. içimde binbir kelebek yine de. midemde s.kişiyorlar.

ne var bu şehirde ne var? ama anlıyorum nereye kaçsam da orda aynı kerhane.

o kadar kopuk ki cümlelerim bana benziyor.
o kadar acıyım ki şu şarap gibi.

o kadar saçmayım ki herhangi bir insanın şu klişesi gibi: "çeşit çeşit insan var"

çeşit çeşit organ çeşit çeşit nevrotik kişilik var.
ben ise yine çeşit çeşit.

çeit çeşit ceset var.

2 yorum:

  1. çok etkileyici anlatıyorsun dandy rules. ya da lal demem gerekiyor herhalde. etkileyici derken, yazma tarzın değil etkileyici olan, kendini aynen hissettiğin gibi ifade edebilmen etkileyici. haklısın. zor durumdasın. kişisel sıkıntıların nedeniyle mi gündelik yaşamda zor durumdasın yoksa gündelik yaşamda zor durumda olduğun için mi kişisel sıkıntıların var, bunu anlamak zor. sen hayatını hayatın da seni şekillendirmiş. bir ton şey söylenebilir. bilirsin, bukowski de aynı durumdayken yazmakla kurtuluyordu şeytanlarından. gündelik yaşamda sanıyorum hala sahaflardasın. bir de içki, müzik var. belki de evine gitmek içinden gelmediği için hep dışarılarda, belki barlarda, sokaklarda, arkadaşların evlerinde zaman geçiriyorsun. evinde çok zaman geçirdiğini sanmıyorum. öğretmenlik şansın acaba halen var mı, bilmiyorum. yanılmıyorsam öğretmen alınacak çok sayıda. ray ve diğer bir dolu insan haklısın bir şekilde tutunmaya çalışıyor, ve hatta geçim derdinde. içinde kelebeklerin olması bir şekilde yine birgün bir yerden ayağa kalkacağını gösteriyor. elbette sana ne söylesem komik geliyor, geç bunları diyor olabilirsin, ancak gerçekten anlamaya çabalıyorum seni. bir kere, yalnız değilsin, yüzlerce, binlerce insan var senin gibi.

    YanıtlaSil
  2. istanbulda olduğunu var sayıyorum. tutunmaya çalışan. sen sadece şanssızsın. bir suçun yok. ve kendini diğer insanlardan eksik etmene de gerek yok. onlarda ne yaptığını bilerek birşeyler yapıyor değiller. çoğunun şansı yaver gidiyor veya çevreleri var diyelim. şehir çok farketmez doğru. senin silkinmen gerekiyor bir şekilde. belki kopmuş olabilirsin bir süreliğine hayattan. çok da önemli değil. popüler değil kopüler olmak da bir seçimdir. güç gerektirir. güçlüsün de çünkü ayakta kalabiliyorsun halen. yazdıklarının kurgu değil tamamen yaşadığın gerçekler olduğunu var sayıyorum. için çok acıyor olmalı. haklısın. depresyonda olman kadar doğal birşey yok lal. zombi gibi yaşadığın bu günler senin kendi kararlarınla geçecek. geçmişi, çevreyi, aileni, düşün herşeyi, otur ve yüzleş, hesaplaş kendinle. ne istiyorsun. iş mi, karnını doyurmak mı. inan başka işler de bulabilirsin. para kazanırsın. belki aşırı da gururlusun. ne değişecekse hayatında bunu sen değiştireceksin. sen kararlı olmadan hiç kimse seni umursamaz inan. önce kendin inanmalısın. ve emin ol, geçecek bu günler. ama mucize olmuyor. sen yaratacaksın mucizeyi. zeki olduğun kesin. düşün. söylediklerim sana masal gelebilir. konuşmak kolay diyebilirsin. ama insan hayatları birbirine çok benzer. ve lütfen acıdan, kederden zevk alma. yazdıklarını sadece bir yazı olarak görmüyorum. onları yazan sensin.

    sık sık yazar mısın bu bloguna?

    YanıtlaSil